Dün sabah günümün gerçekten berbat geçeceğine inancım tamdı. Büyük bir ihtimalle kulağıma üç telefon yapışmış geçireceğim günlerden biri daha olacaktı. Tam evden çıkıyordum tahmin edeceğiniz üzere istemeye istemeye, yukarılardan bir ses geldi: “Yako Beeey!”. Döndüm baktım, alt komşumuz. “Günaydın, dedim. Nasılsınız?”. “Sizden o geçen günkü şeyin tarifini almam lazım benim.” dedi. “Hangi?” Diye sordum. “Hani o narlı etin tarifi.” dedi, göğsüm kabardı tabii ne diyeyim. Sabah sabah böyle sevimli bir istek beklemiyorsun doğal olarak. Komşuluk geleneklerini sürdürmeye hiç de gayret etmeyen apartmanımızın bu gayretli sakini, en son aşure getirmişti galiba aylar önce, tabağı bizim dolapların dibini bucağını o zamandır gezip dolaşıyordu.
Birkaç hafta önce bir akşamüstü gelen deli kuvveti, bana hem tüm evi toplatmış, hem de sonunda mutfağa girip özel bir şey pişirmem gerektiğini düşündürmüştü. Servis yaparken iki kişi için fazla pişirdiğimi görünce, en güzel tüketim yöntemini yani komşularla paylaşmayı tercih ettik. Kimbilir ne zaman gelmiş tabaklar uykuya çekildikleri raflardan sonunda çıkıp, bizim narlı, portakallı kuzu incikleri sılaya taşıdılar.
Mutfağa girmeden gurme grubuna yazmıştım, “Bu akşam bizde narlı ve portakallı fırında kuzu incik var.” diye de, “Bizim dolapta ne varsa o var bu akşam.” diye cevap gelmişti. Adı çok fiyakalı olan bizim incik de dolapta ne varsa tarzında, çok kolay hazırlanan bir yemekti aslında. İstek üzerine aşağıda emrinize amade:
MALZEMELER (dört kişi için):
4 adet kuzu incik
1 adet nar
1 adet portakal
1 adet elma
1 avuç can eriği
1 avuç cherry ya da kokteyl domates
1 avuç mantar
10-15 adet arpacık soğanı
1 baş sarmısak
10-15 adet vişne kurusu
10-15 adet yabanmersini kurusu
5 adet kayısı kurusu
1 çorba kaşığı çam fıstığı
1 tatlı kaşığı kuş üzümü
birkaç dal taze kekik
tuz, karabiber
Birkaç hafta önce bir akşamüstü gelen deli kuvveti, bana hem tüm evi toplatmış, hem de sonunda mutfağa girip özel bir şey pişirmem gerektiğini düşündürmüştü. Servis yaparken iki kişi için fazla pişirdiğimi görünce, en güzel tüketim yöntemini yani komşularla paylaşmayı tercih ettik. Kimbilir ne zaman gelmiş tabaklar uykuya çekildikleri raflardan sonunda çıkıp, bizim narlı, portakallı kuzu incikleri sılaya taşıdılar.
Mutfağa girmeden gurme grubuna yazmıştım, “Bu akşam bizde narlı ve portakallı fırında kuzu incik var.” diye de, “Bizim dolapta ne varsa o var bu akşam.” diye cevap gelmişti. Adı çok fiyakalı olan bizim incik de dolapta ne varsa tarzında, çok kolay hazırlanan bir yemekti aslında. İstek üzerine aşağıda emrinize amade:
MALZEMELER (dört kişi için):
4 adet kuzu incik
1 adet nar
1 adet portakal
1 adet elma
1 avuç can eriği
1 avuç cherry ya da kokteyl domates
1 avuç mantar
10-15 adet arpacık soğanı
1 baş sarmısak
10-15 adet vişne kurusu
10-15 adet yabanmersini kurusu
5 adet kayısı kurusu
1 çorba kaşığı çam fıstığı
1 tatlı kaşığı kuş üzümü
birkaç dal taze kekik
tuz, karabiber
köri, müskat, pul biber, tarçın, zencefil, biberiye
HAZIRLANIŞI:
Kemikli kuzu inciklerini, boylarını biraz geçecek derince bir fırın kabına bir ters bir düz dizin. Üstlerine yarım narın ayıkladığınız tanelerini ve filetosunu çıkarıp sekize böldüğünüz portakalı ve elmayı yerleştirin. Yıkadığınız diğer meyve ve sebzelerle, soğan ve sarmısağı doğramadan başka bir kapta baharatla da karıştırıp fırın kabına ilave edin. Fırın kabını olduğu gibi bir fırın torbasına koyarak 180 derecede ısıttığınız fırında iki saat pişirin. Her bir inciğin üzerini fırın kabında kalan sosla süsleyerek tabii ki soğutmadan servis yapın. (Yako’nun püf noktası: Ben buna benzer eklektik lezzetli yemeklerde baharatları hiçbirinin tadının bir diğerine baskın çıkmamasına gayret ediyorum. Bir de bu yemek sanıldığının aksine, tüm meyve ve sebzeler eriyip birbirlerine karıştıklarında tatlı olmasa daha iyi olur tabii. Aman dikkat, fırında marmelat ya da aşure yapmıyoruz.)
HAZIRLANIŞI:
Kemikli kuzu inciklerini, boylarını biraz geçecek derince bir fırın kabına bir ters bir düz dizin. Üstlerine yarım narın ayıkladığınız tanelerini ve filetosunu çıkarıp sekize böldüğünüz portakalı ve elmayı yerleştirin. Yıkadığınız diğer meyve ve sebzelerle, soğan ve sarmısağı doğramadan başka bir kapta baharatla da karıştırıp fırın kabına ilave edin. Fırın kabını olduğu gibi bir fırın torbasına koyarak 180 derecede ısıttığınız fırında iki saat pişirin. Her bir inciğin üzerini fırın kabında kalan sosla süsleyerek tabii ki soğutmadan servis yapın. (Yako’nun püf noktası: Ben buna benzer eklektik lezzetli yemeklerde baharatları hiçbirinin tadının bir diğerine baskın çıkmamasına gayret ediyorum. Bir de bu yemek sanıldığının aksine, tüm meyve ve sebzeler eriyip birbirlerine karıştıklarında tatlı olmasa daha iyi olur tabii. Aman dikkat, fırında marmelat ya da aşure yapmıyoruz.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder