Bir aşağıdaki Rokforlu Antrikot yazım biraz kuru olmasına rağmen et lezzetliydi şimdi, hakkını yememişsiniz sağolun.
Geçen hafta yaşın da verdiği o “Her geçen gün daha az yesek ne iyi olur ama değil mi?”den yola çıkarak bu şekilde hazırladığım bir parçanın geri kalanını yemeyip buzdolabına kaldırmıştım bir buzdolabı poşeti içinde. Ertesi akşam incecik dilimlenip, muhteşem kanapelerin esas oğlanı oldu o antrikot. “Demek ki böyle bir rozbif hazırlama yöntemi de olabilirmiş” diyesiniz diye yazıyorum.
.
Rozbifli ve Taze Baharlı Ot Dipli Kanapeler
Malzemeler basit:
Dün akşamdan kalan azıcık kıvamında pişmiş antrikot (az pişmiş ya da rare benim tercihim, et yüzeyinin altında pembe bir bölüm kalmalı), azıcık derken belki de elli gram falan.
Labne ya da Philly tarzı bir beyaz taze peynir, yoksa süzme yoğurt (ki o da yoksa evdeki kalmış yoğurdu bile bir süzgecin üzerine koyduğunuz birkaç kat tülbentin yardımıyla bir saatte kolayca süzebilirsiniz, o da yoksa ben daha ne diyeyim…)
Maydanoz, tereotu, taze soğan, taze sarmısak ya da Frenk soğanı
Kokteyl domates, zeytin, çubuk kornişon, kapari (olsa keşke kayakoruğu), kara üzüm ya da kırmızı erik
Ekmek
Hazırlaması daha da basit:
Ekmeği ince dilimlemeye gayret edin, kabuğunu da çıkarıp dilimleri 150˚ ısıtılmış fırında iki dakika tutarsanız daha da iyi bir sonuç elde edersiniz.
Dolaptan alıp kesme tahtasına koyduğunuz antrikotu keskin bir bıçakla salam inceliğinde kesin ve düzgünce istifleyin.
Peynire ya da yoğurda, yukarıda sıralananlar arasından istediğiniz baharlı otları incecik kıyarak karıştırarak bir dip sos yapın. “Yok, ben onu değil de kereviz yaprağını düşünmüştüm, acaba?”, diyenler de hiç tereddüt etmesinler şahane olur. Her şeyi birbirine karıştırmak zorunda değilsiniz iki çorba kaşığı peynir ya da yoğurda birini, diğer bir iki kaşığa da diğer bir ikisini karıştırmak serbesttir.
Ekmeğin üstüne bu peynir ya da yoğurt karışımından ince bir tabaka sürün, sonra et dilimlerine istediğiniz şekli verip yerleştirin ve domates, zeytin ya da yukarıda yazan malzemelerin herhangi biriyle süsleyin. Bu süsün altına birer yaprak maydanoz ya da kereviz, çaprazlamasına konmuş bir çift incecik taze soğan şeridi ya da Frenk soğanı de iyi gider değil mi?
Ve fakat “Biz her akşam tazecik pişirip hemen tüketiyoruz”, “Bizim buzdolabında hiç yer yok o yüzden…”, “ Reks yiyo sofradan artan her şeyi” ya da “Yok ki bizde buzdolabı” diyenler için sıfırdan daha gerçek bir rozbif tarifi de vermek gerekir şimdi. O da şöyle:
Hardallı ve Biberli Rozbif
Malzemeler:
İstenen ya da en azından keseyi zorlamayan boyda, dilimlenmemiş ancak sinirleri ve fazla yağı itinayla alınmış bir parça antrikot ya da kontrfile. Ben diyeyim yarım kilo bile olur ama yediyüzelli gram daha da iyi olur.
Baharlı ancak çok acı olmayan, tercihen taneli bir hardaldan iki çorba kaşığı (Bu taneli hardalların makul fiyatlı ve ithal bir variyetesi şimdi Carrefour’larda kendi markasıyla satılıyor. Denendi, kalite/fiyat oranı gayet makul, lezzeti çok başarılı bulundu. “Carrefour uyuma, bu reklamı kaçırma!” )
Bir tatlı kaşığı tane karabiber (üç farklı renkli biberden birer tutam de olur)
Bir çay kaşığı biberiye,
Bir çay kaşığı müskat,
Tuz,
Bir çorba kaşığı zeytinyağı.
Hazırlanışı:
Fırınınızı, içindeki tel ve onun altındaki fırın tepsisi telle birlikte 250˚’ye ısıtın.
Hardal, zeytinyağı ve baharatları, zevkinize göre biraz tuzla karıştırın. Bu karışımı etini üstüne, her tarafını tamamen kapatacak şekilde bir kaşık yardımıyla iyice yayın.
Eti sıcak fırındaki telin üzerine yerleştirin. Unutmayın suyunun –az miktarda da olsa- tepsiye akmasını bekliyoruz.
Eti başarıyla mühürlediniz, üstündeki karışım şahane bir renkte kızarıyor. Yirmi - yirmibeş dakika sonra fırının ısısını yüze düşürün, bir beş - on dakika daha fırında bırakın.
Eti tel ve tepsiyle birlikte çıkarın, tezgâhta soğumaya daha doğrusu dinlenmeye bırakın. Sıcak yemek isteyenler için bir onbeş dakika (merak etmeyin o koca parça bu sürede soğumaz); şu yukarıda anlattığımız kanapeleri ve daha neler neler yapmak için ise en az bir saat soğuduktan sonra buzdolabında ve buzdolabı poşeti içinde tercihen bir akşam beklettikten sonra keskin bir bıçakla mümkün olduğunca ince dilimleyerek servis edin.
Ha bir de, rozbifinizin içi pembe olacak, ama rozbif adının içinde roz (fr., rose: pembe) olduğu için değil, bu da böyle bir yöntem olduğu için (roast beef, ing., roast: fırında ya da ateşte kızartmak). İçi pembe değilse baştan başlayacaksınız artık. Fırının derecesi, etin ağırlığı ya da pişme süresini gözden geçirin. Baştan başlayacaksınız derken “Olmadı bu, yenmez!” manasında değil de tabii, sadece klasik anlamda bir rozbif olamadığı için pişirdiğiniz.
Haa, gene olmadı, “Ulan o kasap var yaaa!”
(Sevgili Kasaplar Derneği, tenzih ederim, saygılar)
Afitos.